26 Aralık 2014 Cuma

İnsanoğlu Her Ortamda İletişir “2”

İletişimin Medyada ne derece önemli olduğundan daha önceki yayınımız İnsanoğlu Her Ortamda İletişir başlıklı yazımızda bazı maddelerle belirtmiştik. Şimdi yine bu maddelere devam ederek bilgi birikimlerimizi artıralım istedik.

Medya Kavramı ve Toplum;
 Bir iletişimcinin bir araç, ortam veya kanal kullanarak hızlı ve sürekli bir biçimde iletiler yayarak geniş kitlelere ulaşmasına “Kitle iletişimi” denir.
 Alvin Toffler’in Üçüncü Dalga adını verdiği sanayi sonrası toplumun dönüşümü ardından
ortaya çıkan topluma “Enformasyon toplumu” adı verilir.
 Elektronik iletişimin yaygınlaşması ile medyanın bu süreçte aldığı rol gereği Marshall McLuhan dünyanın büyük bir köy haline dönüştüğünü ifade ederken “Küreselleşme” kavramı kullanmıştır.
 Günümüz dünyasında özgür basınının gelişimine “Amerikan bağımsızlık savaşı ve Fransız İhtilali” siyasi iki olay etkili olmuştur.
 Gazete, Kitle iletişiminde kullanılan ilk araçtır.
 İlk süreli yayın olan gazete Avrupa’da 15. Yüzyılda ortaya çıkmıştır.
 Kitle iletişiminin Örgütlü olması, geleneksel iletişimden ayıran temel özelliktir.
 Medyanın seçim dönemlerinde açık oturumlar yapması “Tartışma ortamı yaratma” toplumsal işlevi ile bağdaşmaktadır.
 Kar amacı gütmeyen, sınıfsal, cinsel, etnik, dinsel eşitsizliklerden mağdur olanların, kamusal ve siyasal alandan dışlanmışların seslerini duyurma ihtiyacı ile ortaya çıkan medyaya “Alternatif medya” adı verilmektedir.
 Liberal çoğulcu demokrasilerde medyanın 4. güç olarak kabul edilmesinde medyanın Demokratikleştirme toplumsal sorumluluğuna vurgu yapılmaktadır.

Medya ve Kamuoyu;
 Kamuoyu olgusundan “Aile içinde” söz edemeyiz. Kasaba, mahalle gibi küçük yerleşim
Birimlerinde, Uluslararası alanda, Ülke ve Dünya genelinde söz edilebilir.
 Bir toplumda kamuoyu kanaatleri Kalıplaşmış değerler ve inançlar alanındaki konularda değişiklik göstermezken Anayasa maddeleri alanında, Uluslararası ilişkiler alanında, Hükümet icraatları alanında ve Ekonomik politikalar alanında değişiklik gösterebilir.
 Kamuoyu kavramı İletişim, Psikoloji, Siyaset bilimi ve Sosyoloji gibi bilim dalları ile ilgilidir.
 Kamuoyunun oluşumunu etkileyen çevresel unsurlar arasına Birincil ve ikincil gruplar, Kırsal ve kentsel yaşam, Din ve Yasal ve siyasal kurumlar girer.
 Bugünkü anlamda kamuoyu tarihte ilk kez Avrupa’da 18. Yüzyılda ortaya çıkmıştır.
 Kamuoyunun yeterince güçlü olamamasının nedenleri arasında sayılanlar, Bireylerin sosyal ve siyasal olaylara ilgi noksanlığı, Bireyler için sosyal ve siyasal gelişmelere ilişkin bilgilerin doğru, güncel ve tam olarak hazır olmaması, Toplumun tüm kesimlerinin benzer iletişim ve haberleşme olanaklarına sahip olmaması,  Bireylerin toplumsal olayları ve sorunları genellikle medya aracılığı ile öğreniyor olmasıdır.
 Kamuoyunu karşılıklı etkileşimin ve iletişimin bir ürünü olarak gören model “Sosyolojik modeldir”.
 Demokratik tür siyasal rejimlerde kamuoyu daha güçlü ve etkilidir.
 Dünyada ilk kamuoyu araştırmaları ABD’nde başlamıştır.
 Araştırma dernekleri, sonuçları medyada yayınlanan kamuoyu araştırmalarında Anketi finansal olarak üstlenen kuruluşun ismi, Soruların tam listesi, Araştırma yöntemi ve Örneklem alınan kitlenin tanımı gibi bilgilere yer verir.

Medya, Siyaset, Propaganda;
 Teknolojik gelişmeler, deregülasyon uygulamalarının ortaya çıkmasının nedenleri arasında gösterilebilir.
 Gazete, televizyon, radyo gibi çeşitli alanlardaki faaliyetlerin bir kişi ya da grubun bünyesinde toplanması ve bu faaliyet alanlarının denetim altına alınması “Çapraz tekelleşme” türüne örnek olarak gösterilebilir.
 Düzenleyici yakınsama, medya sektöründeki tekelleşme motorlarından birisi olarak görülen yakınsamanın düzeylerinden birisidir.
 Hükümet işlerine ait bilgi, fikir ve tutumları yaymak için oluşturulmuş bazı uzman kuruluşların uğraşlarına “Siyasal iletişim” adı verilir.
 Bir siyasal sistem, toplumun daha özgür ve mutlu olmasına hizmet edecek mesajların kitle iletişim araçlarından serbestçe duyurulmasını ve bu mesajlar aracılığıyla kamuoyunun serbestçe oluşmasını hedefliyorsa, bu tür iletişim modeline “Serbest iletişim modeli” denir.
 Yasalar aracılığıyla medya kuruluşlarının mülk sahipliğinin, frekans tahsisinin ve yayın içeriklerinin biçimlendirilmesine “Medya Düzenlemesi” adı verilir.
 Kamu hizmeti yayıncılığında olması gereken özelliklerden bazıları Erişimde evrensellik, Finansmanın kamusal olarak yapılması, Kurumsal işleyişte demokrasi ve Kamusal alana hizmettir.
 Propaganda konusu gerek siyasal yaşamda bir etken olarak gerekse akademik inceleme konusu olarak tam anlamıyla 20. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
 Siyasal propaganda kurumsal olarak ilk kez 1622’de ortaya çıkmıştır.
 Toplumu belirli bir yönde etkilemek amacıyla yapılan propagandanın kurallarından bazıları Basitleştirme ve tek düşman kuralı, Kabaca genel ifadelerle anlatma kuralı, Sevileni kullanma kuralı, Oy birliği ve bulaşma kuralıdır.

Türkiye’de Medya;
 Matbuat Nizamnamesi, ilk basın yasasıdır.
 İleri, Yeni gün, Akşam ve Vakit, milli mücadeleyi destekleyen gazeteler olmuştur.
 İrade-i Milliye, Mustafa Kemal’in doğrudan kurucusu olduğu bir gazetedir.
 Laikleşme, Merkeziyetçilik, Avrupa merkezli dünya görüşü ve Dile bağlı ulusçuluk, Osmanlı basının harekete geçirdiği toplumsal dinamiklerdendir.
 Kitap kültürü, Osmanlıda tam anlamıyla benimsenemeyen bir unsurdur.
 Sol basının doğması, Cumhuriyet sonrası gerçekleşen bir durum değilken, Harf devrimiyle basımın yeni biçim alması, Gazeteciler cemiyetinin kurulması, Basın konseyinin kurulması ve Takriri sükun yasası Cumhuriyet sonrası gerçekleşen durumlardandır.
 1980 ve 1990’lı yıllarda medya sahiplerinin tiraj ve etkinlik yarışlarında kullandıkları yöntem, Promosyondur.
 Basında tekelleşmenin sonuçları arasında Bilgi alma özgürlüğünün engellenmesi, Davranışların yönlendirilmesi, Basının özgürleşmesi ve Demokrasi için tehlike yer alır.
 Türkiye’deki internet gazeteciliğinin hızla yaygınlaşmasının nedenleri arasında Ekonomik krizin medyayı etkilemesi sonucu işsiz kalan medya mensupları, Etkileşimli yayıncılık, Haberlerin her an güncellenmesi, Fazla yatırım gerektirmemesi bulunur.
 İnternet ağlarının insan ve bilgiyi birbirine bağlaması ile sayısal temsillerden oluşan medyanın 21.Yüzyıldaki adı, Yeni medyadır.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder