Karakterlerin Adları
"İnsan adı kadardır" doğruya doğru. Örneğin Heat'teki soyguncunun adı Abidin olsaydı, karizmasının yarısı gitmiş olurdu. Aslında adlar çok şey anlatırlar. Özellikle de isimleri taşıyan kişileri en fazla bir buçuk, iki saat süren bir filmde bir iki sahne boyunca görüyorsak. Böylece, bir karakterin uzun uzun nasıl biri olduğunu anlatmak yerine, onu belli çağrışımlar uyandıran bir isimle tanıtırız söz gelimi. Burada kuşkusuz kültürel çağrışımlardan da yararlanırız.
Kemal Sunal'ın şapşal rolleri oynadığı filmlerdeki adı genellikle ya Apti, ya da Şaban'dır. Mükremin, delikanlılığı az çok çağrıştırır. Tarkan, kahramanlık çağrışımı yapar. Türkan, Gönül, Sevim, Pervin gibi isimler annelerinin dizinin başından ayrılmayan namuslu mahalle kızlarını akla getirir. Cüneyt, Murat ya da Kemal, efendi ve terbiyeli adamları akla getirirken, Behçet, Haydar, Tayyar biraz daha üçkağıtçı tipleri akla getirir vs.
Gerçekten de düşünmeye değer;
Namuslu bir kasiyer kızın adı ne olabilir? (Filiz?)
Askeri lisede okuyup geleceği parlak olan bir teğmen adayı? (Kemal?)
Hızlı araba kullanmaktan hoşlanan ve kızlara laf atan mahallenin bıçkını?(Serdar?)
Kasabın çekingen ama çalışkan çırağı?(Mustafa?)Madamın paralarını aşırtan bakıcı kız?(Kezban?)
Numara 14'te viziteye çıkan ve aslen Adanalı olan hayat kadını? (Rüya?)
Pamuk işçilerinin ağaya karşı başkaldırışını örgütleyen genç işçi? (Yılmaz?)
Bir mafya babası ?(Haydar?)
Onunla mücadele eden genç ve idealist bir hukukçu ?(Vedat?)
Burada seçilen ismin rengi, tonu, tınısı çok önemlidir.
Sert bir delikanlı için daha uygun isimler Kerem ya da Ekrem midir, yoksa Mülahim ya da Müşfik midir?
İdealist bir genç gazetecinin adı Hulusi mi olmalı, yoksa Uğur, Umut filan mı?
1990'larda güzellik yarışması kazanan genç bir kızın öyküsünü anlatacaksanız, adını Müzeyyen ya da Kerime mi koyarsınız, yoksa Burcu, Esin, Sibel, Ebru, Esra ya da Defne mi?
Hocanızın, kendini ilk dersinde "Merhaba, ben Satılmış Işığan" diye tanıtsaydı, kafanızda canlanan "hoca" imgesi daha farklı olmaz mıydı?
Kantinde tanışmak için fırsat kolladığınız kızın / oğlanın adının Hanzade / Zihni olduğunu ilk duyduğunuzda, şöyle bir iki saniye duraksamaz mıydınız?
Pek çok fıkrada olduğu gibi, kimi filmlerde isimler cinsiyete ilişkin yanılgılar yaratmak için kullanılır. Örneğin uzun uzun Duygu diye birinden sözedilir, ama bu kişi erkek çıkar. Ya da tersi, Ümit diye sözü edilen biri aslında kadındır.
Öte yandan, isimler kadar, lakaplar da önemlidir. Örneğin mahalle delikanlısının adı Ekrem'dir ama herkes ona "Eko" der. Müzeyyen'e komşu teyzeler kısaca "Müziş" der. Tekin'e kısaca "Teko", Muharrem'e ise "Maho" derler vs... Bu kısaltmalar ve lakaplar karakterin ilk izlenimini belirli ölçüde değiştirir. Lakap kullanımı özellikle kişilerarası ilişkilerin derecelerini ve atmosferini belirtmenin yararlı bir yoludur. Eko, Teko ya da Maho, karakterlerin örneğin çeteye üye olduklarını ima etmeye ya da vurgulamaya yarayabilir söz gelimi.
Bir de "İnek", "Profesör", "Jilet" vb. lakaplar vardır. Bunlar da karakter hakkında ipucu verir. Örneğin Jilet lakaplı biriyle kavgaya tutuşmanın, sağlığımız açısından yararlı olmayacağı açıktır.
"Tanıştırayım, George! Bu da, Frank" "Sizleri tanıştırayım, Sayın ekselansları Sır George Quincy Chamberlain ve de sayın ekselansları Sır Frank Lloyd Attenborrough" diyalogları arasındaki fark, basit bir çağrışımı aşıp, bize karakterler hakkında sınıfsal, kültürel vb. ipuçları verir.
Karakterlerin isimleri telaffuz etme biçimleri, ilişkilerinin niteliğini belli eder;
"George, bana şu kalemi uzatır mısın lütfen?"
"Elbette, Bay Cromwell"
"İnsan adı kadardır" doğruya doğru. Örneğin Heat'teki soyguncunun adı Abidin olsaydı, karizmasının yarısı gitmiş olurdu. Aslında adlar çok şey anlatırlar. Özellikle de isimleri taşıyan kişileri en fazla bir buçuk, iki saat süren bir filmde bir iki sahne boyunca görüyorsak. Böylece, bir karakterin uzun uzun nasıl biri olduğunu anlatmak yerine, onu belli çağrışımlar uyandıran bir isimle tanıtırız söz gelimi. Burada kuşkusuz kültürel çağrışımlardan da yararlanırız.
Kemal Sunal'ın şapşal rolleri oynadığı filmlerdeki adı genellikle ya Apti, ya da Şaban'dır. Mükremin, delikanlılığı az çok çağrıştırır. Tarkan, kahramanlık çağrışımı yapar. Türkan, Gönül, Sevim, Pervin gibi isimler annelerinin dizinin başından ayrılmayan namuslu mahalle kızlarını akla getirir. Cüneyt, Murat ya da Kemal, efendi ve terbiyeli adamları akla getirirken, Behçet, Haydar, Tayyar biraz daha üçkağıtçı tipleri akla getirir vs.
Gerçekten de düşünmeye değer;
Namuslu bir kasiyer kızın adı ne olabilir? (Filiz?)
Askeri lisede okuyup geleceği parlak olan bir teğmen adayı? (Kemal?)
Hızlı araba kullanmaktan hoşlanan ve kızlara laf atan mahallenin bıçkını?(Serdar?)
Kasabın çekingen ama çalışkan çırağı?(Mustafa?)Madamın paralarını aşırtan bakıcı kız?(Kezban?)
Numara 14'te viziteye çıkan ve aslen Adanalı olan hayat kadını? (Rüya?)
Pamuk işçilerinin ağaya karşı başkaldırışını örgütleyen genç işçi? (Yılmaz?)
Bir mafya babası ?(Haydar?)
Onunla mücadele eden genç ve idealist bir hukukçu ?(Vedat?)
Burada seçilen ismin rengi, tonu, tınısı çok önemlidir.
Sert bir delikanlı için daha uygun isimler Kerem ya da Ekrem midir, yoksa Mülahim ya da Müşfik midir?
İdealist bir genç gazetecinin adı Hulusi mi olmalı, yoksa Uğur, Umut filan mı?
1990'larda güzellik yarışması kazanan genç bir kızın öyküsünü anlatacaksanız, adını Müzeyyen ya da Kerime mi koyarsınız, yoksa Burcu, Esin, Sibel, Ebru, Esra ya da Defne mi?
Hocanızın, kendini ilk dersinde "Merhaba, ben Satılmış Işığan" diye tanıtsaydı, kafanızda canlanan "hoca" imgesi daha farklı olmaz mıydı?
Kantinde tanışmak için fırsat kolladığınız kızın / oğlanın adının Hanzade / Zihni olduğunu ilk duyduğunuzda, şöyle bir iki saniye duraksamaz mıydınız?
Pek çok fıkrada olduğu gibi, kimi filmlerde isimler cinsiyete ilişkin yanılgılar yaratmak için kullanılır. Örneğin uzun uzun Duygu diye birinden sözedilir, ama bu kişi erkek çıkar. Ya da tersi, Ümit diye sözü edilen biri aslında kadındır.
Öte yandan, isimler kadar, lakaplar da önemlidir. Örneğin mahalle delikanlısının adı Ekrem'dir ama herkes ona "Eko" der. Müzeyyen'e komşu teyzeler kısaca "Müziş" der. Tekin'e kısaca "Teko", Muharrem'e ise "Maho" derler vs... Bu kısaltmalar ve lakaplar karakterin ilk izlenimini belirli ölçüde değiştirir. Lakap kullanımı özellikle kişilerarası ilişkilerin derecelerini ve atmosferini belirtmenin yararlı bir yoludur. Eko, Teko ya da Maho, karakterlerin örneğin çeteye üye olduklarını ima etmeye ya da vurgulamaya yarayabilir söz gelimi.
Bir de "İnek", "Profesör", "Jilet" vb. lakaplar vardır. Bunlar da karakter hakkında ipucu verir. Örneğin Jilet lakaplı biriyle kavgaya tutuşmanın, sağlığımız açısından yararlı olmayacağı açıktır.
"Tanıştırayım, George! Bu da, Frank" "Sizleri tanıştırayım, Sayın ekselansları Sır George Quincy Chamberlain ve de sayın ekselansları Sır Frank Lloyd Attenborrough" diyalogları arasındaki fark, basit bir çağrışımı aşıp, bize karakterler hakkında sınıfsal, kültürel vb. ipuçları verir.
Karakterlerin isimleri telaffuz etme biçimleri, ilişkilerinin niteliğini belli eder;
"George, bana şu kalemi uzatır mısın lütfen?"
"Elbette, Bay Cromwell"
"Peter
tatlım, okul nasıl gidiyor bakalım?"
"Bilmem..."
"Bilmem de ne demek öyle?"
"Bilmiyorum işte, canım çok sıkılıyor, Vera Teyze (ağlamaya başlar)"
"Oooo, gel bakalım teyzene, ne yaptılar sana, anlat bakalım."
"Bilmem..."
"Bilmem de ne demek öyle?"
"Bilmiyorum işte, canım çok sıkılıyor, Vera Teyze (ağlamaya başlar)"
"Oooo, gel bakalım teyzene, ne yaptılar sana, anlat bakalım."
"Adın
neydi?
"Michael Wilkins"
"Tamam, şimdi beni dinle Michael...
"Michael Wilkins"
"Tamam, şimdi beni dinle Michael...
"Adınız
neydi?"
"Wilkins, Michael Wilkins"
"Evet Bay Wilkins, Size söylemek istediğim...."
"Wilkins, Michael Wilkins"
"Evet Bay Wilkins, Size söylemek istediğim...."
Sırf
isim kullanımından ve diyaloğun gidişatından bile, kişilerin yaş, ilişki
dereceleri ve aralarındaki hiyerarşik düzen hakkında bir şeyler
öğrenebiliyoruz bu diyaloglarda. Oysa kişileri daha görmediniz, değil mi?
İsimler bazen açık ya da örtük imalar yapar. Angel Heart'ta insan kılığına giren şeytanın adı Bay Lucifer'dir. Lucifer ise aslında şeytanın adlarından biridir. Bir Alman TV dizisinde insan kılığındaki şeytanın adı Baron Lefuet'tir. Lefuet'i tersten okuduğunuzda 'Teufel' sözcüğü çıkar. Bu da şeytan sözcüğünün Almancasıdır.
İsimler bazen açık ya da örtük imalar yapar. Angel Heart'ta insan kılığına giren şeytanın adı Bay Lucifer'dir. Lucifer ise aslında şeytanın adlarından biridir. Bir Alman TV dizisinde insan kılığındaki şeytanın adı Baron Lefuet'tir. Lefuet'i tersten okuduğunuzda 'Teufel' sözcüğü çıkar. Bu da şeytan sözcüğünün Almancasıdır.
Şiddeti seven, kadın düşkünü, arsız ve kanun tanımaz bir dedektifin adı olsa
olsa ya Mike Hammer ya da Dirty (kirli) Harry olabilirdi.
Yazar Hakkında: MSA'nde katıldığı Film ve Senaryo eğitiminden, "Tülay Güneş"
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder